Üniversiteye başlarken hedefim doktor olmaktı
1950’lerdeki Türkiye ile bugünkü Türkiye arasında yaşanan değişimi görmek bana nasip oldu. Babam uzun zaman devlette görev yapmış birisiydi. Benim de öğrenim için tercihim baba mesleği olan tıp eğitimi almaktı. Üniversite tercihlerim için ise ilk 3 sıraya tıp fakültesi, sonra eczacılık, sonra diş hekimliği onun da arkasına işletme fakültesi yazmıştım. Asıl hedeflediğim az evvel de bahsettiğim gibi bir doktor olmaktı. Eczacılık esasen diş hekimliğinden dahi sonra düşündüğüm bir meslekti. İşletme en son tercihimdi. Ancak şu an görüyorum ki şimdi en iyi yaptığım iş, işletmeciliktir.
Eczacılığa başlarken severek başlamadım
Eczacılık okumaya severek başlamadım. 3. sınıfa geldiğimde, gerçek manada mesleği tanıdığımda sevmeye başladım. Nihai olarak ise bu meslekte bir yere kadar geldik. Meslek hayatımda önemli noktalardan birisi Bakanlıkta danışma komisyonlarında görev almamdır. Ondan sonra ufkum daha açıldı ve bugünlere geldik.
Her şeyi yerinde bırakmak lazım
Her şeyin bir zamanının olduğunu düşünüyorum. 2016’dan sonra akademik hayatıma son vermeyi planlıyorum. Bazı şeyleri yerinde ve zamanında bırakmak lazımdır. Umarım bu süreç tamamlanana kadar da genç arkadaşlara biz de bazı kapılar açıp gitmiş oluruz. Bizlere de buraları birileri devretti, şimdi sıranın bize geldiği kanaatindeyim. Sonuç olarak sahip olunan makamlar ilanihaye makamlar değildir. Biz de buralarda görevlerimizi yapıyoruz, tamamlayacağız ve bizden ileriye taşıyacak olan nesle teslim edeceğiz.
İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi yapacağı her şeyi devletten beklemedi
Fakülte olarak her şeyi devletten beklemedik. Arkada bulunan binaları yaptırırken çok emekler harcandı. Şahsi olarak mesailer ayrıldı. Bir takım kurum ve kişilerden yardım aldık ancak hepsi yine kişisel çabalar sonucunda gerçekleşti. Meslekte tanınan bilinen pek çok kuruluş vardır ki, destek aldığımız kurumlardandır. Şimdi bitmek üzere olan yerler var. Çok yakında bu yapılan binaları da akademik anlamda hizmet etmek üzere fakültemize kazandırmış olacağız.
İlaç dünyada önemli bir güçtür
İlaç sadece bir sağlık ürünü değildir. İlaç endüstrisi dünyanın 3. büyük endüstrisidir. Bundan etkilenmemek elde değildir. İlaç artık politik ve sosyoekonomik bir güçtür. Buna sahip olan kimse dünyayı kontrol ediyor demektir. Hastalık etkeni yaymak ve buna ilaç üretip pazarlamak savı bugün tamamı ile bir komplo teorisi değildir. Her ilaçta bir yıkıcı bir yapıcı taraf vardır. Bizler ise pek tabi ki yapıcı tarafın baskın olmasını isteriz. Yaptığımız çalışmalar ve yol göstermelerimiz hep bu doğrultudadır.
Eczacılık esasen ciddi bir zanaat
Eczacılık, hekimlik önemli mesleklerdir. Eczacılar olarak biz zanaat sahibiyiz. Ancak ne yazık ki işin zanaat kısmını unutuyoruz. Mesela bugün bir eczane açacak olsam, kafamda farklı olmak adına pek çok düşünce mevcut. Maalesef bizler yeni olarak ne yapabilirizi düşünmek yerine, mesleğimizi ve kendimizi kötü hale düşürecek işler yapıyoruz. İlerlemek ve yenilikleri mesleğe katmak, kendi bilgilerimizle yeni bir şeyler ortaya koymak yerine var olanın üzerine hiç bir şey katmadan iş yapmaya çalışıyoruz. Oysaki bir eczacı eczanesinde dahi duracak olsa meslek icrasında pek çok orijinal fikir geliştirebilir. Bunu yaparken kendisinin sahip olduğu donanımla dahi bunları yapabileceği gibi, bilgisine bilgi ekleyerek devam etmek bir eczacı için oldukça mümkün bir haldir. Eczacılık, sağlık dinamik alanlardır. Var olan bu dinamizmi diğer birçok meslek dalında göremeyebilirsiniz. Yeni çıkan tedavi yöntemleri, var olanların geliştirilmesi hep eczacının takibiyle ilerleyecek ve sahada kendisine yer bulacaktır.
İVEK D. / Özel haber
İVEK © 2016 / Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.
İLETİŞİM